Kömür ve Kömür Jeolojisi
Kömür, doğal katı yakıt olup tüm dünyada temel enerji kaynaklarındandır. Termik santrallerde doğrudan doğruya yakarak, "elektrik enerjisi" üretmek, koklaştırma tesislerinde "kok kömürü" üretmek, gazlaştırma jeneratörlerinde "SNG(Sentetik Doğal Gaz" üretmek, değişik teknoloji kullanarak "sıvılaştırmak suretiyle petrol benzeri yakıt"a dönüştürmek ve birçok "kimyasal aromatik bileşik"lerin kaynağı olarak değerlendirilmektedir.
Kömürler,Turba (torf), Linyit (kahverengi kömür), Taşkömürü-antrasit'lerden oluşan bir seri organik tortul kayaçlardır.
Ülkemizde sadece yakma ve koklaştırma işlemleri yapılmakta, diğer teknolojilere ise geçiş olmamıştır.
Doğal temel enerji kaynağı olan kömürlerle ilgili çalışmalar, ülkemizde linyitlerde 1913 senesinde, taşkömürlerinde ise 1854 yılında başlamıştır. Batının 14.yüzyıldan beri yaptığı kömür madenciliği ise ciddi boyutlarda ancak 1860'lı yıllarda Fransız mühendislerin ve araştırıcılar tarafından Zonguldak ve çevresinde yapılmıştır.
Kömür jeolojisi olarak ciddi boyutta ilk dersler Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliğinde verilmeye başlanmıştır.
Türkiye linyit rezervi 8 milyar ton civarındadır ve henüz bulunmamış daha pek çok yataklarımız vardır. Özellikle 250 m'den daha derinde kalan genç neojen yaşlı tortulların içerisinde üzerileri örtülü yeni yataklar beklenmelidir.
KÖMÜRJEOLOJİSİ yanında KÖMÜR TEKNOLOJİSİ'de ise ciddi boyutta çalışmalar yoktur. "Dumansız yakıt"; "Temiz Kömür" gibi bazı ufak çalışmalar olsada endüstriyel boyutta yapılmış tesis yoktur. Kütahya Azot gübre fabrikası bu bakımdan ülkemizde Alman işbirliği ile dünyada ilk önce kurulana kömür teknolojisi tesislerinden birisi olmasına karşın, gerekli alt yapı desteği ve bilimsel bazda teknolojik desteklerin yetersizliği sonucu günümüzde fonksiyonunu yitirmiş durumdadır. Hemen hemen aynı yıllarda Güney Afrika-Sasol'da da benzeri bir tesis kurulmuştur ve bu tesisi geliştirilmiş olup şimdi SASOL-III ve Sasol-IV olarak çok daha komplike kömür ve hidrokarbon teknolojisi ile organik kimya endüstrisinin temel hammaddelerinin önemli bir kısmını dünya pazarlarına sunmaktadır.
Kömürlerin "KOKLAŞTIRILMASI", " SIVILAŞTIRILMASI" ve "GAZLAŞTIRILMASI" ile kömürlerden "AROMATİK TABANLI ORGANİK KİMYASAL MADDE ÜRETİLMESİ" gibi konularda da ise henüz teorik bilgi tabanından öteye geçilmiş değildir. Teknolojinin ve kimya endüstrisinin talep ettiği bir çok organik aromatik kimyasalın üretilmesi konusunda yeterli bilgi birikimi olmadığı gibi yatırım yapmak gibi bir öngörü bile ne yazık ki günümüz Türkiyesinde henüz yoktur.
Ülkemizde kömürlerin en fazla tüketimi, ev ve işyerlerinin ısıtılması ile termik santralde yakılarak enerji üretilmesinden öteye gidilememiştir. Son yıllarda elektrik enerjisi üretim sektörü, tamamen doğal gaz tabanına kaydığından kömür tabanlı elektrik üreten termik santral yatırımlarıda öngörülmesine rağmen istenen düzeye gelmemiştir. Bu durum ülkenin enerji kaynakları bakımından dışa bağımlılığını artırmıştır.