NALLIHAN SEBEN KAVŞAĞI

Foto: kavusan photography

NALLIHAN SEBEN KAVŞAĞI

LİTOLOJİ

BİLGİ

NALLIHAN SEBEN KAVŞAĞI

PALEOSEN BİRİMLERİ

Kızılçay grubu adını verdiğimiz Paleosen yaşlı birimler tarafından örtülmüşlerdir. Litolojileri, kaba kumtaşı, ince kumtaşı, çamurtaşı ve kiltaşlarından oluşur. Üste doğru Çok azda olsa karbonatlı açık kırmızı renkli kiltaşları gözlenir.

ÜST KRETASE YAŞLI BİRİMLER

Filişler, tektonizmanın etkin olduğu evrelerde, bir yandan orojenez ile dağ oluşumu gerçekleşirken, diğer yandan bu oluşan dağların arasında kalan denizlerdeki sedimanların depolandığı çökellerdir. Ortam daima hareketli olduğundan karadan hızlı bir taşınma ve depolanmada hızlıdır. Tabaka kalınlıkları incedir sık sık kaynak alan değiştiğinden litolojide değişir. Flişlerde genellikle konglomera-kumtaşı-kiltaşı marn şeklinde bir ardalanmalı çökelim gözlenir. Bazı flişlerde bazan konglomera gözlenmeyebilir ve bunun yerine kaba kumlar ortaya çıkabilir.

Üst Kretase filişi bu bölgeden kaba kum- kiltaşı-marn litolojisindedir ve rengi grimsi mavi yer yerde açık maviye yakındır.Bu renginden dolayı arazide kolaylıkla tanınmaktadır. Nallıhan çıkışındaki Alt Kretase yaşlı kireçtaşlarının üzerine aşmalı gelir.

JURA YAŞLI BİRİMLER

Nallıhan ilçesinin girişinde mostraları görülür. Sert, sıkı ve iyi pekişmiş kireçtaşlarıdır. İçlerinde intraformasyonel kıvrımlar görülür. Ammonit fosillerine az da rastlanır. Scaphites buradaki Kretase seviyelerinde saptanmıştır. Juradan Alt Kretaseye geçiş normal bir uyumluluk içerisinde olmuştur. Geçiş sınırı algler yardımıyla saptanabilmiştir.

JURA-ALT KRETASE/TERSİYER İLİŞKİSİ (K-T ZONU, "C-T ZONE")

Kretase ile Tersiyer arasındaki geçiş önemli bir tektonizma geçişdir. Dünyanın bir çok yerinde bu geçiş LARAMİYEN OROJENEZİ olarak bilinir ve geçişte dünyada aniden büyük değişimlerin olduğu ALPİN OROJENEZİ'nin başlangıçı ve PAROKSİSMA EVRESİ olarak kabul edilir. Bu geçiş aniden orojenez gerçekleşmiştir. Bu nedenle MESOZOYİK FAUNASI aniden yokolmuş ve günümüze kadar uzanan TERSİYER FAUNASI ortaya çıkmıştır. Mesozoyik Faunası denizlerde Kretase döneminde dev ammonitler şeklinde, karalarda ise dinozorlar olarak popülerize olmuştur.

Bu fauna değişimi ve LARAMİYEN OROJENEZİnin ortaya çıkışı konusunda iki teori vardır:

EKSTERNAL YOKOLUŞ TEORİSİ

Buna dış etki veya harici teori adıda verilir.

Buna göre orojenezi doğuran büyük enerji dünya dışında oluşmuş ve bunun etkisiyle dünyada aniden kıtalar çarpışmış ve denizlerde değişimler ve ALPİN DAĞ OLUŞUMU gerçekleşmiştir. Bu teori pek çok Hollywood filmlerine de konu olmuştur. Steven Spielberg'in yapımcısı olduğu meşhur film "JURASSIC PARK" ile tüm dünyada herkesin ilgisini çekmiştir.

Bu teoriye dayanak olarak dünyanın bazı yerlerinde geçiş zonundaki kayaçlarda "kozmik partikül" araştırmasının bulguları neden olmuştur, ancak bu kozmik partiküllerin kaynağı açıklanamamıştır. Ayrıca meteorit yağmuru teorisini kanıtlayacak yeryüzündeki dönemin karalarında meteorit çarpışma çukurluklarına rastlanılmamıştır.

INTERNAL YOKOLUŞ TEORİSİ

Buna dahili, içsel teori adı da verilir.

Buna göre dünyaya dışarıdan meteorit yağmuru vb etki gelmemiş, dünyanın kendi içinde, diğer bir çok yıldızlarda olduğu gibi plazma veya gaz fazı dönüşümü olmuş, bunun sonucunda dünyanın yörüngesinde ve kütlesindeki değişme sonucu bir ALPİN DAĞ OLUŞUM süreci yaşanmıştır.

Bu teorinin ispatı için yeterince yerin iç yapısı ve çekirdğin komposizyonu hakkında tam bir bilgi sahibi değiliz. Yapılan bazı çalışmalar bunun olasılığının daha yüksek olabileceği yönünde bilgiler üretmektedir.

K-T zonunun orojeneze uğramadığı yerlerde vardır ve bu basenlerde Kretase'den Tersiyer'e geçiş süreklidir, yani bir süreksizlik yaşanmamıştır.

Bu tür basenlerin sığ olan ve fosil ieçren olmaları halinde bu değişimin canlılar üzerindeki etkilerinin araştırılması açısından da oldukça önem arzeder. İtser eksternal , istrer internal teorilerin gerçekten ne olduğu bu basenlerdeki istiflerin ve fosillerin incelenmesi ile ortaya konulabilmektedir.

Türkiye'de bu basenlerin sayısı çok azdır ve Haymana çevresinde bir kaç mostrada, ve Seben kavşağının yeraldığı bu NALLIHAN-SEBEN İÇ HAVZASIda bunlardan birisidir.

NALLIHAN-SEBEN İÇ HAVZASI

Burada Üst Kretase filişinden Tersiyer'e kadar devam eden sürekli bir sedimantasyon vardır ve ortam sığ bir çökel ortamıdır. Nallıhan girişindeki Kretase kireçtalarının Kızılçay formasyonu üzerine ilerlemesi sonrasında basenin art cephesini oluşturan bu bölgede çökelme sığ iç deniz tortullaşmasına neden olmuştur. Bunun sonucu fliş sedimantasyonu giderek sığ kapalı iç deniz çökelim evresine girmiş ve Üst Kretaseden Paloesene çökelim devam etmiştir.

Ortamın sığlaşması nedeniyle bir çok canlı bu ortamda yaşayabilmiş ve ölümleri sonucu fosilleşmişlerdir. Bazı canlılarında yaşamlarında yaptıkları faaliyetlerinin izlerini bırakmışlardır.

Paleosen burada altta ince taneli kumtaşı ve silt taşı ile temsil edilir, ortam çok sığdır. İnce kumlu seviyelrde iz fosillere rastlanır. İstifin üstüne doğru ortam dahada sığlaşır ve ince kumtaşları çökelir ve mikro fosillere rastlanır.

İZ FOSİLLER

İZ FOSİL, geçmiş dönemde yaşamış olan canlıların yaşamları boyunca oluşturdukları yapıların fosilleşmesi sonucu gözlenen yapılardır. Nasıl ki, insanlar yaşamaları için limanlar, binalar, hava alanları, şehirler oluşturuyorlarsa, diğer canlılarda yaşamaları için bu tür bireysel yapılar oluşturur. Örneğin bazı canlıların/balıkların deniz tabanındaki kumları oyup kendilerine yuva yapmaları, bazı canlıların yaptıkları çizgisel oyukların içlerinin kil vb tortul ile dolup bir oyuk dolgusu yapmaları, kuşların ayak izlerinin dolgular ile veya oyuklar şeklinde tortulun içinde kalması gibi.


İZ FOSİLLER

Placeholder Image

Placeholder Image

Daha fazla bilgi edinmek mi istiyorsunuz? İletişim kurun!

Bu sayfalarda sunulan bilgilerin bir kısmı HERKES içindir. Bazı bölümleri ise sadece ÖĞRENCİLERİM içindir. Bazı konular ise ARAŞTIRMACILAR içindir. Sizi hangisi ilgilendiriyor? hangi düzeyde bir bilgiye ihtiyacınız var? Yoksa bir madeniniz var ve sorunlarınız mı var? Madenci misiniz? Bu konularda size destek olmama izin verirseniz sevinirim.

kavusan@eng.ankara.edu.tr